Kendini tanıyamamak,"ben" diyememek ne garip ."Ben" le başlayan ve arkası sağlam cümleler;kalıplı,düzeyli,tutarlı,net...Ben ne zaman "ben" olmaktan vazgeçtim?
Başkaları için yaşamaya,hayatımı onlara göre şekillendirmeye ne zaman başladım? "Ben ........ istiyorum" lu cümlelerimi nereye sakladım da her şeye evet der,kafa sallar oldum.Kendi benliğimde "yasak" olan,"kötü" diye nitelendirdiğim şeyleri ne ile unuttum da kabullendim,bakmadan yanından yürüdüm gittim,normalmiş gibi.Ne oldu da "benim ayıplarım","benim yasaklarım"a başrol oldum.Çevremdekiler nasıl oyuna girdi,rollerini hiç yadırgamadan oynadılar?
Herkes neden kendinden vazgeçti? Ne değişti; yaşam şartları ,ortam ,kişiler ,düşünceler ,para, zevkler,tarzlar,iyiler, kötüler,ayıplar,yasaklar...Ne şekillendirdi bunca şeyi de,bambaşka bir kalıpta bambaşka bir "ben" de buldu insan kendini.Ne çabuk unuttu kendini,kendine ait kuralları,tabuları,doğruyu,yanlışı...Neyi kaybetmekten korktu da ödün verdi kendinden defalarca?
Sen olmadığın bir hayatı,yaşamak,her şeyi geçtim kendinden ödün verince mutlu mu olur insan? Bütün bunları yaşayıp anlık,1 günlük,2 haftalık,1 aylık mutluluklar için kendin olmayınca mutlu olmaz insan.Bir yere kadar gözlerine perde iner,"yanlış" dediğinin yanından göz ucuyla bile bakıp irdelemeden geçersin,devam edersin yoluna.Peki ya sonrası? Kendini dinleyince? O zaman da ilk zamanki gibi kabullenir misin her şeyi,ilk zamanki mutluluğun hala yüzünden okunur mu,enerjin hiç bitmeyecek gibi midir hala,kolay kabullenir misin hala o zaman umurunda olmayanı,omuz silkip "amaaannn" dediğini.
İnsana en büyük cezadır bazen,kendini dinlemek,başkaları yerine kendi sesini duymak,durup soluklanmak.Kafandaki gürültüye katlanmak sabır ister bazen.
Kendini bulmalı kişi."Ben" diyebilmeli bazen.Kuralları olmalı,hatta zaman zaman sığınacağı tabuları."Bence" diyebilmeli...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder