Gündem

2 Mart 2012 Cuma

Geriden...

    
     Geçmişe dair cümlelerimin kötünün adı yok ne öznesinde ne yükleminde. Araya öfke nöbetlerimin eserleri karışabilir bazen.Arada bilinçaltım baskın gelir,eteğindeki taşları döker. Ama öfkesi çabuk diner.Başkası ne demiş,ne yapmış,nasıl üzmüş,nasıl kırmış hatrımdadır elbet ama ilk akla düşen en iyi an neyse odur.Nasıl gülümsediği ve gülümsettiği.

Arkamı dönüp baktığımda zamanında tuz buz olan tüm cam kırıklarını silmiş olduğumu görüyorum.Sadece ufak tefek puzzle parçası gibi arada sırada kafamda dönüp duruyorlar.Beni yalnız bırakmaları da fazla sürmüyor.Kırıkları tek tek alıp yapıştırmaya çalışmışım bazen.Olmamış,becerememişim ya da yine bir taş daha atılıp paramparça olmuşlar.Sonrasıyla ilgilenmemişim , hafızamın en derinine atıp,silinmesini beklemişim.Sırtımı çevirip gitmişim ki iyi ki öyle yapmışım,kötüye dair ne varsa hepsi hafızamın arka sıralarına mahkum etmişim suçlu öğrenciler gibi. Yavaş yavaş temizlenmiş zihnim,yavaş yavaş onarmış kendini.Çiziğini,kesiğini,yarasını yavaş yavaş onarmış beynim zamanla.Önce yapamadı,zorlandı.İlkokulda nasıl hecelemeyi öğrenirken,4 hecelelileri okuyamadığım için  ağladıysam nasıl zorladıysam onu öğrenmek için,bunu da öğrettim.Beni üzen her neyse sandıklara koyup saklamasın istedim.İkimizde yorulmayalım diye.

     Kırgınlıklarım oldu çoğu zaman.Gururumu inciten beni sessizliğe gömen  her neyse onu unutmadım  hiç bir zaman.Beni kıran kimse onu hayatımın  dışında saydım o andan itibaren.O insanı yok saymak,sanki hiç tanışmamış gibi yapmak oldu çözümüm.Hayal kırıklıklarımı da onunla  birlikte  kaldırıp  çöpe  attım.Evet zor oldu,acı da çektim,yastığımı da ıslattım  geceleri,ruh gibi dolaştığım da oldu kalabalığın  arasında,yemeden içmeden kesildiğim de.Ama her şey gibi  o da geçti.Zamanla kendi yolumu bulmuşum.Kendimi tanımışım,kendi yolumu çizmişim  farkında olmadan.Kendime verdiğim  en  güzel  hediye bu sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder