Gündem

20 Mart 2012 Salı

Sorular&Olmayan Cevapları

Ne kadar zamandır bu kadar korkak bir "ben" besleyip büyütür olmuşum içimde? Ne zamandan beri önümdeki kağıttan,kalemimden çıkacak olanlardan bu kadar ürker olmuşum?Ne zamandan beri silkelenip kendime gelmeyi bekliyorum?

Kafamın içinde yığınla soru bulutları gezinir olmuş.Kafamın içinde kendi cumhuriyetlerini kurmalarına izin verecek kadar duyarsız kalmışım hem de bu duruma.Arada çarpışıp yağmur olup akmışlar,sel basmış içimi farkında değilim.Ya da böyle davranmak işime geldiğinden görmezden gelmişim.

Nereye kadar körü körüne inanmaya devam edeceğim?Daha nasıl bir kayıp,nasıl bir hayal kırıklığı bekliyorum?Nereye kadar gözlerimi sıkı sıkı yummaya devam edeceğim?Görmezden gelmek mi bulduğum çözüm,hiç olmamış gibi davranmak mı ya da "ben sana küsüm aslında haberin yok" der gibi kendi kendime küsmelerle köşeme çekilmek mi?

Zamansız karşıma çıkan bir cümlenin canımı yakmasına daha ne kadar izin vereceğim?"Bir karar verdim iyileşiyorum artık" derken öylece apansız çıkar ya karşına geçmişinden ufacık bir şey,kalakalırsın,boğazın düğümlenir,nefes aldırtmaz hatta.Sonra düşünme faslı başlar.Aklına girdi bir kere,kaçıp kurtulamazsın da.Kemirir durur içini."Acaba" larla başlarsın önce.Yine kendine döner,sorular sorarsın sonra.Onun ardına "keşke"ler takılır.Cevapsız sorularla boğuşursun,sonra öfken ve kırgınlığın bir olur üzerine yürür,gardını da alamazsın.Yenildiğini de gözyaşların fazlasıyla gösterir zaten.Olduğun yerde kafanda garip sorular,içini kurutan cümleler ve peşisıra gözyaşlarınla kalakalırsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder